İçindekiler
Kocamla Mutlu Değilim
“Aklıma gelebilecek her şeyi yaptım Ayşe. Kocamla mutlu değilim. Ne yaptıysam beğendiremedim. Akşam en sevdiği yemeği koydum masaya, iki çatal darbesinden sonra ‘ben çıkıyorum’ deyip takıldığı o kahveye gitti. Konuşmaya denedim ama beni dinlemeden uzaklaşmayı seçiyor. Halbuki sevgiden ve saygıdan kusur etmedim.
Ben ne yapacağım şimdi Ayşe?” göz kapaklarını sonuna kadar açarak, kafasını kısa hamlelerle bir sağ bir sola sallayarak sormuştu Duygu. Ona biraz olsun yüreğine su serpiştirmek için “Haklısın Duygu. Elinden geldiğince evliliğini kurallara göre yürütüyorsun.” Dedim. Oturduğu koltuğa kendisini bırakarak ve ellerini uzun saçlarını arkaya taramasıyla başında bırakmıştı. “Evet Ayşe. Her şey kuralına göre. Annemizden Babamızdan gördüklerimi uyguluyorum.” Dirseklerini bacaklarından destek alarak kafasını iki el arasına koyuverdi. “Ben nerede yanlış yaptım Ayşe?” artık sesi de titremeye başladı.
Dokunsam “Kurşunlu Şelalesi” gibi göz yaşına boğulacak. Sakinleştirmem gerekecek. Aklıma o anda daha önceleri okuduğum bir makale geldi. “Mükemmel Çift” Başladım anlatmaya. Pür dikkat dinledi beni.
Mükemmel Çift
Hepimiz gördük o mükemmel çifti. Sahilde, tatilde ve sinemada. Hepsi birbirinden farklı kişiliklere sahip olan mutlu çiftler. Yüzlerindeki o mutlu ifadeyi, gözlerinin içine bakarak konuşmalar. Sarılmalar, kol kola el ele gezmeler. Bir ellerinde dondurma diğer ellerinde elleri. Peki, onların sırrı nedir? Nasıl yapıyorlar? Biz neden başaramıyoruz? Bu düşüncelere itilmen inan gayet normal. Ama bu senin cesaretini kırmasın. Evliliğin şifresini çözmüşler ve şimdi de senin çözmeni bekliyor hayat. “Kocamla Mutlu Değilim” yerine evliliğim kocamla birlikte ender örneklerden olacak demeye hazır olmalısın. Eşinle aran “Nane Tarlası” olsa bile.
İlişkinize Gıpta Edecek Formül Nedir?
Şüphesiz karmaşık bir ilişkiden mutlu bir ilişkiye geçmek pek de kolay değildir. Kısır döngüye girer ilişki ve daha da kötüye yol alır. Ancak mükemmel bir çift olmak olanaksız değildir. Yeter ki formülü doğru kullan. O senin gıptayla baktığın çiftlerin de kullandığı formülü.
- İlişkinizi yıkıcı unsurlarının ne olduğunu keşfet.
- İlişkinizi yapıcı unsurlarını ne olduğunu keşfet.
- Yıkıcı unsurları birer birer yok et.
- Yapıcı unsurları birer birer ilave et.
- Uygulamaya geç ve sakın ipin ucunu bırakma.
Sonuç?
Seninle birlikte duşa girmek isteyen bir koca, daha doğrusu sevgili olacak. Üstelik akşam yemeklerinde birlikte 
yiyeceksin. Sevgi ve saygıdan kusur olmayacak ilişkinizde. Kocamla Mutlu Değilim fikri ortadan yok olacak.
Basit gibi duruyor ve aslında göründüğü kadardan çok daha basit. Ama ince ayrıntılarda gizlidir basitliği. Aksi yönde ters tepmemesi için ince eleyip sık dokumak gerekir bu formülü.
Yazarın uzun yıllarda kazandığı tecrübesi sayesinde formülü basite indirgemiş ve başarılı sonuçlar elde edebilmiş. Onları şimdi seninle paylaşacağım.
En Ağır Yıkıcı Unsuru Hemen Ortadan Kaldırılmalı.
Önce en ağır yıkıcı unsuru bulalım ve ona sebep veren tavırlarımıza göz atalım.
Tavırlar derken gündelik hayatımızda yaşadıklarımızın olumsuz birikimisin patlaması gibi. Örnek vermek gerekirse:
- Kocanla tartışmaya oturdunuz. Aynı fikirde olmayışını ona sakince mi anlatırsın yoksa birbirinize saç baş yolarak mı anlatmaya çalışırsınız? Kişisel duygularınıza dokunuyor musunuz?
- Onun sana saldırdığını veya sen ona saldırdığını düşünüyor musun?
- Göz yaşlarına hakim olamayan oldu mu hiç?
Tartışmak iyidir. Ancak kavgaya dönüşüp ve kişisel haklarına saldırılıyorsa çıkışı olmayan bir yola sürüklenmesin tetikler. Her bir etkide tepki oluşur. Gerçi fizik kanunlarda geçerlidir bu ama herhangi sinirle söylenmiş ve ses tonu yükseltilmiş söz, karşı taraftan aynı sinir ve ses tonu ile geri döner. Karşılıklı suçlamalar devam eder ve kızgın masa tenisi topu karşılamaya döner. Ta ki, biri topu kaybedene kadar. Bu kızışmış maçtan uzak durman gerek.
İlk yapman gereken şey bu tür tartışmaları dizginleyebilmek. Hakaretler yağdırmadan, ses tonu yükseltmeden ve kibirli davranmadan sakin bir tartışmayı yönetmek.
Nasıl yöneteceğim bunu peki?
Sormana sevindim.
Kocanın Kalbine Girmek İçin Bunu Kullan.
Keskin sirke küpe zarar verir diye bir söz vardır. Ayrıca tatlı yiyelim tatlı konuşalım bizim her zaman arkadaş ortamımızda kullandığımız bir eylem.
Örneğin: “Biliyor musun? Çok yapışkansın ve bu beni sıkıyor” dedi kocan. Elbette hoş bir söz değil ve seni
saniyesinde kızgın bir boğaya çevirir. Kocanın kalbine girmek istiyorsan kızgınlığını dizginlemek gerek. Arkadaşların arasında o tatlı yiyelim eylemini şimdi faaliyete geçirmen gerekecek. Hayır, mutfağa git baklava ye demiyorum. Onun yerine derin nefes al ve içinden beşe kadar say.
Sonra sakin bir ses ile “Eğer daha fazla alana ihtiyacın varsa, oturalım bunu konuşalım.” Tetikleme mekanizması başladı ancak tatlı yönde. Erkeğinin istediği yönde bir gelişme oluştuğundan seninle tartışma yerine daha çok sohbet edasında konuşacaktır. Kocamla Mutlu Değilim fikrinden de uzaklaşmaya başlarsın yavaş yavaş.
Sonsuza Dek Balayı İçin Bunu Kullan.
Eşini, bir arının bala gösterdiği ihtirası gibi kendine bağlamak için yıkıcı taşlardan uzak durmayı öğrenmelisin.
Lunaparklarda o hatırladığın “Güldüren Aynalar” misali gibi düşün. Bin aynalı odaya girdiğinde sarf ettiğin her hareketin bin katını iade alacağını aklından çıkarma. Ona tatlı dille karşılık vermen sana karşı hoşgörülü davranacağını garanti eder. Elbette bazı şeylerden vazgeçmen gerekecek. Ama vazgeçtiğin kocan olmayacak.
Üstte anlattığım bilgilerin haricinde sana evliliğinde ışık gösterecek farklı metotlar verebilecek bir kaynak tavsiye etmek istiyorum. Kocanın Kalbine Gir e-Kitap bu konuda sana sonsuza dek balayı yaşatacak bir hayat gösterecek. Kitap elde tutulur olmayışı senin hemen indirip ve bilgisayarında ve veya mobil aracında okuyabileceğin çok değerli bir kaynaktır. “Kocamla Mutlu Değilim” tarihe karışacağını ve asla bir daha gün yüzüne çıkacağını garanti ediyor. Kitabı indirmek için buradan ulaşabilirsin.
Duygu şu an kocasıyla mutlu bir hayat yaşıyor. İkinci çocuklarına hamile ve yaşadığı o sarsıntılı günleri toprağa gömdü. Sizde sonsuz balayı yaşamak istiyorsanız kitaptaki tavsiyeleri okuyun.
Size inanıyorum.
Diğer Konular: